23 Şubat 2018 Cuma

Hafta Sonunu Evde Geçirmek

Şubat 23, 2018
Herkese selamlar! :) Şubat ayının son günlerini yaşıyor olmamız dolayısıyla çoook mutluyum. Çünkü beni tanıyan herkes bilir ki kış mevsiminden tam anlamıyla nefret ediyorum... Tek bir iyi yanı var kışın, böyle yaz öncesi geçiş dönemlerinde yazın kıymetini anlamamızı ve özlememizi sağlıyor. Şu sıralar da işte bunu yaşıyor gibiyim. Bu yüzden ekstra sebepsiz pozitif enerjiler var içimde.



Bugün, hafta sonunu evde geçirme konusuna değineceğim. Cuma günü eve gelir gelmez duş alıp pijamalarımı giymek ve kahvemle kitabımla saatler geçirmek... Gece de bir film izledikten sonra o tatlı yorgunlukla mışıl mışıl uyumak.

Hareketli hafta sonlarından biraz sıkılmışsam, tamamen evde rahat pijamalarla geçecek bir hafta sonu ruhuma derin bir huzur sağlıyor ve şu an tam anlamıyla bu huzuru yaşıyorum. Bu akşam, Harper Lee'nin Bülbülü Öldürmek kitabına başladım. Bu yazıyı yazmayı bitirdikten sonra biraz daha okuyup uyurum muhtemelen.

Benim gibi ev kuşları toplumun yüzde kaçını oluşturur bilmiyorum ama evde vakit geçirmenin ayrı bir huzuru olduğunu kimse inkar edemez :D

 Gerekirse mutfağı darmadağın ederek kendine mükemmel bir yemek yapmak, bu sırada dans etmek ve en yakın arkadaşlarınla chatleşmek.



Erken kalkmak yok! Mışıl mışıl güzellik uykuları bizi bekler...



Bütün günü kitaplarla baş başa geçirmek...



Uzun banyo seansları ve ardından tatlı bir uyku...



Karnının şişik görünmesine aldırmadan istediğin kadar atıştırmak, en sevdiğin animeleri, filmleri, dizileri izlemek...



Minik tatlı evcil hayvanına uzun zamandır gösteremediğin kadar ilgi gösterip onu şımartmak...

18 Şubat 2018 Pazar

Ders Çalışma Önerileri

Şubat 18, 2018
Düzensiz ders çalışmak, bir öğrencinin başarı göstermesini engelleyen en önemli etkenlerden biridir. Sınav notlarınız yükselmiyorsa, kendinizi derslerde yeterince başarılı hissetmiyorsanız bu önerileri uygulayarak yeni bir başlangıç yapabilir, çok daha başarılı bir okul yılı geçirebilirsiniz.



Aynı Gün Çalışın

Bu çok klasik bir adım gibi görünebilir ama çok etkili ve sınavlara çalışırken çok daha az vakit harcamanızı sağlayan bir yöntem. Her gün okulda öğrenmiş olduğunuz şeyleri, mutlaka o günün akşamında çalışın. Zaten bir günün içerisine çok aşırı konu sığması pek mümkün olmadığı için bu günlük çalışma son derece kısa sürecektir.



Tekrar Edin

Eğer vizeler ve finaller gelip çattığında sabahlamak, strese gitmek istemiyorsanız öğrendiğiniz konuları her hafta sonunda tekrar edin.



Çalışmaya Başlarken

Ders çalışma planı yaparken, önce hangi dersleri çalışmak "zorunda" olduğunuzu ve önce hangi dersleri çalışmak "istediğinizi" belirleyin. Sınavların öncesinde her dersi tekrar ederken, aynı gün içerisine her iki kategoriden de dersler koymaya çalışın.



Kütüphaneye Gidin

Bazılarınızın benim gibi kütüphanede uykusu geliyor olabilir veya evde pijamalarla rahatça çalışmak varken giyinip kütüphanede çalışmaya üşeniyor olabilir. Ama rahat eşofmanlarınızı giyerek de kütüphaneye gidebilirsiniz; çünkü ben de keşfettim ki evde çalışırken mutlaka dikkatiniz bir şekilde dağılıyor, telefona bakıyorsunuz, ikide bir mutfağa bir şeyler atıştırmaya ya da kahve yapmaya falan gidiyorsunuz ve kütüphanede 4 saat çalışıp eve "gerçekten çalışmış" olarak dönmek yerine, evde bütün gününüzü harcayıp aralıklarla yalnızca 3 saat çalışmış oluyorsunuz. Bu avantaj ve dezavantajlar düşünüldüğünde, kütüphane ortamında ders çalışmak çok daha mantıklı ve verimli bir seçim haline geliyor.



"HER GÜN" Çalışın

Her gün biraz da olsa ders çalışmak, beyninizi aktif tutar ve daha az vakit harcayarak çok daha başarılı olmanızı sağlar.

17 Şubat 2018 Cumartesi

Bronz Atlı - Paullina Simons

Şubat 17, 2018
Herkese selamlar! :) Instagram'da bir grup bookstagram hesabıyla birlikte Bronz Atlı okuma çemberi oluşturduk ve 824 sayfalık Bronz Atlı kitabını 1 Şubat'ta okumaya başladık; ben 4 günde bitirdim ama çok daha erken bitirenler de oldu. :D Kendini okutan, oldukça sürükleyici bir roman Bronz Atlı. Tatyana ve Alexander isimli ikinci kitap da varmış ama onun yorumları genelde kötü; ve ben şubat ayı için 1 tane aşk romanı yeterli diye düşünüyorum..

Konu

1941 Rusyasında başlıyor olaylar. Naziler Rusya'yı işgal etmeye başlamıştır ve ülkede çok yakın zamanda
savaş olacağı öngörülmektedir. Ailesiyle birlikte küçük bir evde yaşan Tatyana, 17 yaşında olduğu o günlerde stoklamak için erzak almaya gönderilir. Bu esnada, Alexander adında, çok yakışıklı ve etkileyici bir askerle karşılaşır. Genç adam Tatyana'ya ilgili davranır ve bulamadığı erzakları yalnızca subayların alışveriş yapabildiği bir yerden bulmasını sağlar; aldıkları erzakları eve kadar Tatyana için taşır. Bu sırada arkadaşı Dimitri de onlara eşlik eder; Dimitri de Tatyana'dan çok hoşlanmıştır.

Fakat eve geldiklerinde Tatyana da Alexander da, Tatyana'nın ablası Daşa da şaşkınlığa uğrar. Çünkü Daşa'nın günlerdir flört ettiğini ve aşık olduğunu söylediği genç adam, Alexander'ın ta kendisidir. Çıkmazlara ve hayal kırıklığına uğrayan Tatyana birçok çelişki yaşar ve hayata dair bazı gerçekleri keşfetmek zorunda kalır. Zaman ilerledikçe herkesin yaşamı büyük değişimlere uğrar...

Genel Yorumlarım

Bronz Atlı'yı sayfa sayısından korkmaksızın okuyabilirsiniz; çünkü bitirdikten sonra bile çok kalınca bir kitap okumuş olduğunu hissetmiyor insan; çünkü su gibi akıp geçiyor sayfalar. Karakterlerin ruh hallerini ve içinde bulundukları ortamı öyle iyi hissediyorsunuz ki içinize işliyor.

Yalnız kitapta beni aşırı rahatsız eden bir noktayı sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. Özellikle kitabın sonlarına doğru, çok fazla aşk sahnesi ve yetişkin içeriği vardı; normal düzeyde olsa göze batmazdı belki ama çok çok abartılmış ve mide bulandıracak kadar çok yer verilmiş. O kısımları birazcık atlayarak okudum bu yüzden. Ama bunun haricinde akıcılık ve aktarım olarak 10 üzerinden 10 verebilirim...

10 Şubat 2018 Cumartesi

Son Yüzleşme - Lisa Gardner

Şubat 10, 2018
  Herkese selamlar! :) Aslında uzun bir süre önce okumuş olduğum bir kitabı yeni yorumluyorum şu an. Lisa Gardner ile lise yıllarımda tanışmış ve okuduğum 3 kitabına da hayran olmuştum... Son yüzleşme kitabını da arkasını bile okumadan direkt aldım tabii ki ve iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan birisi oldu.





Konu

Charlie, akli olarak dengesiz bir anneyle geçen zorlu bir çocukluk dönemi atlatmış, küçük yaşta da çok sevdiği teyzesinin yanında yaşamaya başlamıştır. Charlie'nin çocukluğundan beri çok yakın olduğu 2 kız arkadaşı, 1 yıl arayla aynı günlerde, 21 Ocak'ta öldürülmüştür. Charlie bu yıl sıranın kendisine geldiğini düşünmektedir ve çavuş D.D.Warren'a durumu aktarır.

Paronayak biri gibi yaşayan Charlie 21 Ocak'ı, en yakın arkadaşlarını öldüren katille karşılaşmayı dört gözle bekler ve o gün ölmemek, mücadele etmek için uzun zaman hazırlık yapar. 21 Ocak günü geldiğinde hiç tahmin etmediği şeylerle karşılaşır.


Genel Yorumlarım

 Son Yüzleşme kitabını, son sayfasına kadar büyük bir merak içinde, elimden bırakamadan okudum. Hele ki katilin kim olduğunu ve kitaptaki diğer olaylarla bağlantılarını çözdüğümde şaşkınlıktan mahvoldum... Benim gibi gerilim ve polisiye tarzını seviyorsanız bu kitabı kesinlikle okuyun derim;Lisa Gardner'ın tüm kitaplarını okumayı planlıyorum ben de. :D


Altını Çizdiklerim

Birisi için ölmek kolaydır. Kendin için yaşamak; işte zor olan budur. Ama bunu yapmak zorundasın. Onurunu koru. Kendini savun. Kendin için savaş. (sf 244)

Onlar hayata, at gözlüğü olmadan bakıyorlardı. Onlarda kurşunlardan kaçmak gibi bir çaba değil, aksine dimdik durup geleni olduğu gibi karşılamak için güven vardı. (sf 269)

Öğrendim ki, acı geçiciydi. Ama ayakta kalmanın ve sonra yeniden saldırıya geçmenin hazzı tüm gün boyunca kalıcı. (sf 336)