25 Haziran 2019 Salı

Dizi Yorumu: Good Girls

Haziran 25, 2019

Selam! Burayı çoook özlemişim ve artık daha fazla ihmal etmeyeceğime söz veriyorum. Şimdi size muhteşem bir diziyi tanıtmaya geldim. 2 sezondur devam eden, 3. sezon için de onay almış Good Girls, insanı bağımlı yapan, eğlendiren, sürükleyen, heyecanlandıran müthiş bir seri.









Yönetmen Jenna Bans
Oyuncular: Christina Hendricks, Retta, Mae Whitman
Ülke ABD





Konu:





Dizide olaylar, banliyöde yaşamlarını sürdüren 3 kadının paraya ihtiyaç duyması ile başlıyor.









  Beth, kocasının onu aldatıp tüm arasını kadınlar için harcadığını, bir yığın da borçlarının bulunduğunu öğreniyor. Annie, çocuğunun velayeti için iyi bir avukata ihtiyaç duyuyor ve Ruby'nin de küçük kızının ameliyatı için çok para gerekiyor.





Şakasına söyledikleri banka soyma fikri gerçeğe dönmeye başlıyor ve bu andan itibaren 3 kadın hiç beklemedikleri sürprizlerle karşılaşıyor ve kendilerinin bile inanamadığı, akıllarına bile gelmeyecek şeyler yapıyorlar. Artık kendi hallerine yaşayan sıradan banliyö insanından çıkıp çok tehlikeli şeylerle uğraşmaları gerekecektir.





Bu olaylar süregelirken bizleri de birbirinden heyecanlı ve sürükleyici bölümler bekliyor.









Genel Yorumum:





2 sezonu da 1 haftada bitirdiğim için üzgün hissediyorum; keşke hepsini bir anda tüketmeseydim... Hiç bitmesini istemediğim dizilerden birisi oldu Good Girls. Özellikle Ruby (Retta) sahnelerinde kahkaha atacak kadar güldüğüm oldu; en çok heyecanlandıklarım da Beth (Christine Hendricks) sahneleriydi.





Many Montana (Rio) ile bu dizide tanıştım; ve tavırlarına, bakışlarına, tarzına aşık olduğumu söyleyebilirim♥ Onun olduğu sahneler hiç bitmesin istemiştim.





Bu arada dizideki müzik seçimleri mükemmel ötesiydi. Sahnelerle uyumlu çok tatlı şarkılar vardı.





Şimdilik hiçbir olumsuz yan göremedim dizide; yalnızca Annie ile ilgili olan kısımlarda çok sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Fakat geri kalanı kusursuzdu tabii.


4 Ocak 2019 Cuma

Genç Bir Doktorun Anıları - Mihail Bulgakov

Ocak 04, 2019
Herkese selamlar! Rus edebiyatı okumanın ayrı bir keyif ve bambaşka bir his olduğunu, Maksim Gorki'nin Ana kitabından sonra Genç Bir Doktorun Anıları'nı okuduğumda anladım. Öncelikle tüm olayların buz gibi bir soğukta ve kar kış kıyamet dediğimiz havalarda geçiyor olması nedense çok
hoş geliyor bana. Sıcacık kahvenizi alıp kaloriferin dibinde oturup ısınarak o soğuk memlekette geçen olayları okumak nedense ayrı bir huzur veriyor.

Mihail Bulgakov'un Usta ve Margarita kitabını bana ısrarla öneren bir arkadaşım vardı. bulgakov okumaya o kitaptan başlayamadım ama okuyacağım bir sonraki rus edebiyatı eseri kesinlikle Usta ve Margarita olacak.

Konu

Kitap, birinci kişi anlatımıyla yazılmış. Yeni mezun bir doktor, daha doğru düzgün staj bile yapamadan, Rusya'nın ücra bir köyüne gönderiliyor ve doktor burada yaşadığı günleri anlatıyor bizlere. Köydeki kısıtlı imkanlar ve doktorun ilk başlardaki tecrübesizliği strese girmesine ve panik yaşamasına neden oluyor. Karşılaştığı ilginç vakalar, hiç ummadığı sonuçlar, kendi içsel çekişmeleri derken kitap su gibi akıp gidiyor.

Genel Yorumlarım

Genç Bir Doktorun Anıları, beni çok çok etkileyen bir kitap değildi ama okumak keyifli ve huzurluydu. Dili sade ve olaylar son derece akıcı gelişiyordu. Bazı kısımlarda düşündürücü, bazı kısımlarda ürpertici ve oldukça sürükleyici bir kitaptı.

Bu arada, A Young Doctor's Notebook isimli bir mini dizisi de yapılmış kitabın.