26 Kasım 2017 Pazar

Kişiyi Hareketsizliğe İten Düşünceler

Kasım 26, 2017
  Yorgunluk, isteksizlik, ilgi kaybı, hiçbir şeyden zevk almama, motivasyon kaybı ve uyuşukluk gibi durumlar depresyon belirtisi olabilir. Bunlar kişiyi gittikçe artan bir hareketsizliğe götürür. Hareketsizlik ise şu sorunlara yol açabilir:

Kendini eleştirme

Suçluluk

Diğerlerinden gelen eleştiriler

Yapılacak işlerin dağlar gibi birikmesi vb.

Hareketsizlik, aslında insanın kendine zarar vermesine yol açan bir durumdur. Hareketsizliğin kendisine iyi geldiğini söyleyen bir tek insan olacağını sanmıyorum. Tersime, insan ne kadar çok zevkli iş yaparsa, kendini o kadar iyi hisseder. Bu yüzden depresyondaki kişiler daha çok iş yapmak için uğraşmazlar.

Bazı iyi niyetli arkadaş ya da akrabaları, depresyon geçiren birine, "Haydi, kendini topla ve işine bak." dediklerini duymuşsunuzdur. Aslında bu tip bir tavsiyenin ona pek yararı yoktur. Çünkü kişi zaten, aynı şeyi kendisine uzun zamandır söylemekte, ama pek başarılı olamamaktadır. Onun kendine söyledikleri bununla da kalmamaktadır. Ayrıca, "Hiçbir işe yaramıyorum. Tembelim. Düşüncesizim." gibi sözleri de sık sık tekrarlamaktadır. İnsanın kendine bu tür şeyler söylemesinin hiçbir yararı olmadığı gibi, kendini daha da kötü hissetmesine yol açar.

Hareketsizliğin bir nedeni de fiziksel olabilir. Çünkü, depresyon sırasında insanın bedeninde ve beyninde bazı fizyolojik değişmeler olmaktadır. Ama önemli bir nedeni, bizim kendi kendimize söylediğimiz, zarar verici o sözlerdir.


Kişiyi Hareketsizliğe İten Düşünceler


Aşağıda, zaman zaman hepimizin kendi kendimize söylediğimiz bazı zarar verici cümlelerden örnekler verilmiştir. Bakın bakalım, bunların bir kısmını tanıyacak mısınız? Önce bu düşünceler ve ardından bunlarla başa çıkabilmek için size yardımcı olacak öneriler verilmiştir.


1. Yapılacak çok şey var. Artık işlerle başa çıkamıyorum.

Önce en gerekli olanı yapmalıyım. Belki de o zaman karşıma böylesine korkunç bir liste çıkmaz. Her şeyi bugün yapmak zorunda değilim. İşleri adım adım ele alabilirim.

2. Çok zor!

Zor görünüyor, çünkü şu sırada depresyondayım. Daha önceleri çoğu kez buna benzer işler yapmıştım.

3. Zaten şu ana kadar yeterince zaman harcadım. Şimdi hiçbir şey yapmanın anlamı yok. Kendimi daha bile kötü hissedebilirim.

İşleri "yapmamak" benim kendimi daha iyi hissetmeme yol açmayacak. Bir şeylere başlayabilir ve neler olduğuna bakabilirim.

4. Hoşuma gitmeyecek.

Nereden biliyorum? Yine falcılık yapmaya başladım. Deneyip göreyim.

5. İşler kendimi daha iyi hissedinceye kadar bekleyebilir..

Bu işi gerçekten yapmak isteyinceye kadar beklersem, belki de hiç yapamayabilirim. Belki şimdi başlarsam, kendimi daha iyi hissedebilirim.

6. Ne anlamı var ki... kendimi daha iyi hissetmeme yardımcı olmaz.

İşi yapmaya başlayınca, en azından yapamıyorum diye düşünmek zorunda kalmam. Beni rahatlatmayacağını nereden biliyorum? En azından kendimi daha kötü hissetmem.

7. Bu işi eskisi kadar iyi yapmam mümkün değil.

Öyle olabilir. Ama belki de kendime kötü not vermemin nedeni, gerçekten yapamamam değil de, depresyonda olmamdır. Önemli olan benim o işi yapmam. Kusursuz yapmam değil.

8. Dün mutfağı temizledim de ne oldu sanki?...

Normalde, bu belki de çok büyük bir iş değil. Ama şu anda, benim için korkunç derecede zor bir iş.. buna rağmen yaptığıma göre, kendime bir ödül verebilirim.

 

6 Kasım 2017 Pazartesi

11 Saniyede Uykuya Nasıl Dalınır?

Kasım 06, 2017
11 Saniyede Uyguya Nasıl Dalınır?

Bunu herkes yapabilir. Hatta tedavisi imkansız bir uykusuzluk çektiklerini sanan, ama aslında nasıl uyuyacaklarını bilmedikleri için bu derdi çeken sinirleri gergin kimseler bile bundan faydalanabilir. İşte nasıl uyuyacağınız:

Aşağıdaki dört kolay, birbirine bağlı kısımları tamamlamak için 11 saniye yeterlidir:

  1. Vücudunuzu Gevşetin: Vücudun gevşetilmesi için daima tavsiye edilen usüllerden en etkili bulduğunuz usülü uygulayın. Vücudunuzun ağırlaştığını düşünün..veya hafiflediğini (adeta yüzdüğünüzü) hayal edin. En sevdiğiniz uyku biçimini alarak rahat bir şekilde yatın.

  2. Yüzünüzü Gevşetin: Özellikle alnınız gevşetmeye dikkat edin. Çenenizi gevşek tutmayı da unutmayın. Böylece dişlerinizi de gıcırdatmazsınız. Üst ve alt dişleriniz birbirine dokunmamalıdır.

  3. Daha da önemlisi, gözlerinizi rahatlatın: Gözlerinizi hafifçe yumun ve huzur içinde gözlerinizin tamamıyla "boş boş" baktığını, hiçbir his ve heyecanı olmadığını düşünün.

  4. En Önemlisi, bütün hayali resimleri silin: Kafanız tamamiyle bomboş olmalı. Hiçbir hayali resim bulunmamalı.



 Siyah rengi hayal edin: Kafanıza tam bir karanlığın dolduğunu düşünün. Karanlık, kafanıza yumuşakça, hoş bir şekilde ve tamamiyle yayılsın. Böylece bir hayali resim belirmeye kalkıştığı zaman bunun etrafını siyahlık sarsın. Siyah renk bunu bulanıklaştırsın ve usulca silsin. Sadece karanlık kalsın. O zaman uyku birden bire gelir.

Önceleri pek de emin olmayan kimselerin azim ve kararla davranmaları gerekir.

Kafalarının karanlıkla, siyah renkle dolduğunu hayal etmekte güçlük çekenler, yumuşak, kadife perdeler asılmış geniş bir kadife duvarı hayallerinde canlandırabilirler. Yumuşak doku ve kadifenin kıvrımları, birkaç saniye için bütün hayali resimleri gizler ve sizin uykulu dikkatinizi çekerken siz de dalıp gidersiniz.

 Donuk Griyi Hayal Edin: Bazı kimseler siyah rengi düşünmek yerine, gri rengi düşünmeyi tercih edebiliriler. Gri rengi daha yumuşak ve dinlendirici bulabilirler. Griyi düşünmek de siyahı düşünmek kadar etkilidir. Ama grinin bütün hayali resimleri silecek kadar donuk olması şartıyla. Zaten bütün gaye budur: hiçbir hayali resim olmaması.

Bütün gaye, canlanmamaktır. Onunu için de kırmızı, sarı, turuncu gibi canlandırıcı renkler-veya herhangi bir rengin parlak tonlarını- hayal etmemelisiniz.

Yoğun bir sisi hayal edin: Bu usülde kafanızı tamamiyle saran yoğun bir sisle bütün hayali resimleri arar ve onları görünmez hale sokarsınız. Hayali resimlerin bu şekilde "sislendirilmesine"  kafanızı ince sis tabakalarıyla doldurarak başlarsınız. Sonra bunları yoğunlaştırarak yumuşak sis bulutları haline sokarsınız. Daha sonra da bütün hayali resimleri örten yoğun bir sis haline.

11 saniye içinde uykuya dalmayı bekleyin, ama saymayın!...

M. R. KOPMEYER

5 Kasım 2017 Pazar

Başarmamak İçin Bir Sebep Yok!

Kasım 05, 2017
 Bir yaban arısı kanatlarının çapı ve ağırlığı itibariyle aerodinamic kanunlarına gör asla uçamaz. Tüm fizikçiler bu konuda aynı şeyi söylüyorlar. Ama yaban arısı uçuyor. Neden uçtuğunu sorarsanız, bence aerodinamic kanunlarını bilmediğinden uçuyor. Zavallı yaban arası bu kanunları bilseydi uçmaması gerektiğini düşünür ve asla uçamazdı.

O halde başarıyı ve başarısızlığı getiren faktörlerdir, duygulardır, inançlardır.

1950'li yıllarda atletizm otoriteleri 1 milin asla 4dakikanın altında koşulamayacağını  düşünüyorlardı. Hatta birçok doktor da insan fizyolojisinin 1 mili 4 dakikada koşmaya yetmeyeceğini söylüyordu. Atletler de uzmanlara inandıklarından 1 mili 4 dakikanın altında koşmayı düşünmüyorlardı.  Bu yarış yapılırken düşündükleri tek şey 1'İnci, 2'nci ya da 3'üncü olmaktı.

Ancak uzmanlara inanmayan bir atlet ortaya çıktı: Roger Bannister. "Ben 1 mili 4 dakikanın altında koşacağım." Dedi.  Her gün yaptığı fiziksel antrenmanların yanında zihinsel antrenmanlar da yapmaya başladı. Yolda yürürken, otururken, yemek yerken, banyodayken düşündüğü tek şey buydu. Skorboardda yazan sonuç: 3.59. bütün tribünler ayakta. İnanılmaz bir ses çıkıyor. Roger Bannister skorboardı görüyor , tüm tribünlerin ayağa kalktığını görüyor, tribünlerden çıkan sesi duyuyor ve ipi göğüslediği anı hissediyordu.

İşin asıl ilginç tarafı, o yıl 12 kiş idaha 1 mili 4 dakikanın altında koştu.

Arzuladığınız güzel şeylerin olacağını düşünerek bilinçaltına kesin emirler verin ve onların yerine getirildiği aşamaya kadar o müthiş heyecanı yaşayın.

Oğuz Saygın

Sağlıklı Beslenme Alışkanlığını Geliştirmek İçin

Kasım 05, 2017
Birçoğumuz farkındayız ki sağlıklı beslenmek kilomuzu olması gerektiği seviyede tutar, sağlık problemleri yaşamamızı engeller ve yaşa bağlı sorunları da hafifletir ve geciktirir. 



Sağlıklı beslenebilmek için, sürekli diyet yapmak zorunda değilsiniz ve yapmamalısınız da. Çünkü sürekli olarak besin değeri az olan gıdalar tüketmek de kötü sonuçlar doğurabilir. Eğer düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek istiyorsanız, uzun vadeli değişiklikler yapmalısınız. Kategorilenmiş diyetler sağlıksız ve geçici çözümlerdir.

Dengeli yemeye ve olabildiğince çeşitli gıdalar tüketmeye odaklanmalısınız. Yalnızca birkaç küçük değişiklikle ve kararlılıkla, beslenme alışkanlığınızı sağlıklı ve dengeli bir hale getirebilirsiniz.

  Yeme Alışkanlıklarınızı Değiştirmeye Hazır Olmalısınız

Doktorunuzla konuşun.

Sağlık durumunuza ve kan değerlerinize göre nasıl beslenmeniz gerektiğini doktorunuza danışın. Öğünlerinizi belirlerken neyi ön planda tutmanız gerektiğini, vücudunuzun hangi vitaminlere ihtiyacı olduğunu öğrenin.

Yemek Günlüğü Oluşturun

Yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeye başlamadan önce küçük bir defter tutun.Bu deftere gelişmeleri kaydetmek, başarınızı kanıtlayacak ve daha kararlı olmanızı sağlayacaktır. En az 1 hafta boyunca neler yiyip içtiğinizi deftere kaydedin. Hiçbirini atlamamaya özen gösterin.

1 haftanın sonunda, değişiklikler yapılmasını düşündüğünüz noktaları işaretleyin. Örneğin, yeterince su içmediğinizi ya da kahvaltıyı çok fazla atladığınızı ele alabilirsiniz.

Yapılacaklar Listesi Hazırlayın

Değişiklik yapacağınız yerleri bulduktan sonra, bunları somut fikirlerle kağıda dökün ve maddeler halinde yazın.

Size Katılacak Birini Bulmaya Çalışın

Ailenize ya da bir arkadaşınıza, hayatınızda yapacağınız bu değişikliklerden bahsedin ve size katılmalarını önerin. Böylece hem kendileri için iyi  bir şeyler yapmalarına vesile olmuş olacaksınız, hem de birbirinize destek ve cesaret vermiş olacaksınız.

İnternet üzerindeki online diyet gruplarına da katılabilirsiniz.
Değişim Süresince Yapmanız Gerekenler

Her Gün Düzenli ve Belirli Gıdalar Alın

Gün boyunca yeterli kaloriyi almanız ve yorgun düşmemeniz önemlidir. Öğünleriniz yetersiz olursa veya tükettiğiniz gıdalar çok besleyici olmazsa, gün içinde kendinizi yorgun ve halsiz hissedebilirsiniz. Bunu yaşamamak için besleyici gıdalar tüketmeli ve aynı zamanda beslenme listenizde besin değeri yüksek, protein açısından zengin gıdalara yer vermelisiniz.

 Bir araştırmada farelere 1 öğün doyasıya gıda veriliyor ve günün geri kalanında oruç tutmaları sağlanıyor. Bu şekilde beslenen farelerde yağlanma ve halsizleşme oranının, düzenli beslenen farelere göre çok daha fazla olduğu saptanıyor.

Gün içerisinde yoğurt, meyve, kuruyemiş, haşlanmış yumurta, peynir gibi besleyici ve kalorisiz gıdalar tüketerek açlık hissi ve halsizliğin önüne geçmiş ve sağlığınıza yatırım yapmış olursunuz.