20 Haziran 2017 Salı

Ertelemek Nedir? Ertelemenin Nedenleri

Haziran 20, 2017

Ertelemek Nedir?


  İnsanların davranışlarını olumsuz etkileyen büyük bir sorun ve zaman tuzakalrının en yaygın olanı, yapılacak işleri erteleme alışkanlığıdır. Herkes zaman zaman br eşyleri erteler. Sorun ertelemenin ne kadar sık ve ne kadar uzun süre ertelendiğine bağlı olarak ortaya çıkar.


Çalışmalarına başlamakta gecikiyor musun?


Çalışmalarını tamamlamakta gecikiyor musun?


Çalışmalarını tamamlamak için son dakikayı mı bekliyorsun?


Randevularına sıkça gecikir misin?



Ertelemenin Nedenleri


Ertelemenin temelde 2 nedeni vardır:


Endişe ve bararısızlık korkusu: yetersiz bulunma ve öz güvenin zedeleneceği endişesi.


Sıkıntıya gelememek: çok çalışma, rahatsız edici duygular, engeller, can sıkıntısı, keyif vermeyen işler, zorluklar vb. karısında gösterilen tolerans düşüklüğü. Bu işlerden ya tümüyle kaçınmak, sürekli ertelemek ya da başlayıp devamını getiremeden vazgeçmek.


Tepkisel kızgınlık: önemli bir şeyleri geciktirerek birisine duyulan kızgınlığı ifade etmek. Otoriteye duyulan tepki. Birisinin sana ne yapman gerektiğini söylemesine duyulan tepki.


  İnsanlar en çok iki alanda işleri ertelerler: kendini geliştirme ve bireysel sorumluluk.


  Kendini geliştirmek kapsamında, maçaları gerçekleştirmek, iş ya da kariyer değiştirmek, yeni partner aramak, sosyal yaşama heyecan katmak, bireysel gelişim eğitimleri almak, kitap okumak vb. vardır.


  Bireysel sorumluluk, ev bakımı, faturaları zamanında ödemek, e-postalara zamanında yanıt vermek, arabayı tamir ettirmek, egzersiz yaparak sağlığını korumak, ailene zaman ayırmak gibi şeyler hayatı orta ve uzun vadede kolaylaştıran alanları kapsar.



Şunları hatırla:


Bu işler kendi kendine olmayacak.


İlham ve motivasyon kendi kendine gelmeyecek.


Gecikmiş olmak sorumluluğu ortadan kaldırmayacak.


Son dakikada en iyisini yapmayacaksın.


19 Haziran 2017 Pazartesi

Hayır! diyebilmek

Haziran 19, 2017
Hayır! Diyebilmek

Uzun, orta ve kısa vadeli hedefler ile öncelikleri belirliyor musun? Ulaşmak istediğin amaç ve hedefler için eylem plan yapıyor musun? Bunları gerçekleştirmek için yapılacaklar listesi hazırlıyor musun? Hayır diyebiliyor musun?



‘’Hayır’’ demeyi başaramazsak işlerin asla sonu gelemez. Planlar uygulanamaz. Oysa çevremizdekileri kırmadan onlara ‘’hayır’’ demenin bazı yolları var:

Karşındakine o anda yapıp yapamayacağını bildirebilirsin. ‘’Şu anda çok meşgulüm, bu konuya zaman ayırmam mümkün değil’’ diyebilirsin.

Hayır diyememek, ihtiyaç duyulmaya ihtiyaç duymaktan, onay ve sevgiyi kaybetme korkusundan, iyi insan olma imajını korumaya çalışmaktan ya da özgüven düşüklüğünden kaynaklanır. Bedeli ise sömürülmektir.

Nil Gün

18 Haziran 2017 Pazar

Bireysel Özgürlüğün Anahtarı: ÖZ DİSİPLİN

Haziran 18, 2017
Bireysel Özgürlüğün Anahtarı: Öz Disiplin

Çoğumuz bir şeyi bilmek ile yapmak arasındaki farkı deneyimlerimizden biliriz. İkisinin arasındaki köprünün adı ‘’Öz Disiplin’’dir. Ve çoğumuz o köprüden geçemeyiz. Rüyalarını gerçekleştiren kişi ile hayalde yaşayan kişi arasındaki farkın adı öz disiplindir.

Öz disiplin kısaca o an içinden gelmese bile havanda değilsen bile yapılması gerekeni yapabilmektir. Ertelemek, keyfe keder yaşamak, kolayı seçmek, kendine verdiği sözleri tutmamak nedeniyle çoğu insan bu köprüyü geçemiyor. ‘’Yapmak istiyorum ama…’’ ile ‘’Şuna rağmen yaptım.’’ Arasındaki farkın adı öz disiplindir.

Öz Disiplinin Kaynağı İçimizdedir

Her birimiz onu kendimiz bulmak zorundayız. Potansiyelimizin kilidini açacak ve hayatımıza kalite verecek olan sadece biziz. Anahtarın adı; öz disiplin.  Öz disiplin, içimizde ancak yaşamımızın sorumluluğunu aldığımız ölçüde çıkar, hayatımızı kolaylaştırır ve keyifli hale getirir. Koşulların mahkumu olduğunu düşünen ya da başarısızlıklar için başkalarını suçlayan insanlar, içlerinde çıkmak üzere bekleyen bu harikulade gücün nimetlerinden asla yararlanamazlar.

İrade gücü ‘’isteme gücü’’dür. Genellikle bir şeyi çok güçlü bir şekilde istiyorsak, bunun için gerekli olan disiplini de buluruz.

Nil Gün

16 Haziran 2017 Cuma

Hayatının Bilançosu

Haziran 16, 2017
Hayatının Bilançosu

75 yıllık bir ömrün;

24 yılı uyuyarak geçiyor,

14 yılı çalışarak geçiyor,

6 yılı yemek yiyerek geçiyor,

4 yılı öğrenerek geçiyor,

3 yılı toplantılara katılarak geçiyor,

2 yılı bizi telefonda bizi arayanlara ‘’geri dönerek’’ geçiyor,

7 yılı kişisel bakımla upraşarak ve alışveriş yaparak geçiyor,

6 yılı yollarda ve bir şeyleri bekleyerek geçiyor,

6 yılı organize olmadığımız için bulamadığımız şeyleri aramakla, hayır diyemediğimiz  için yapmak zorunda kaldığımız gereksiz işlerle, boş konuşmalarla zamanı ziyan ederek geçiyor.

Televizyona veya alışverişe dalmak, telefonda sohbet etmek, birlikte olmaktan hoşlanmadığımız insnalara gerektiğinden fazla zaman ayırmak önemli zaman hırsızlarıdır.

Zaman yönetimi, kıt bir kaynak olan zamanın en verimli şekilde kullanılması demektir.

Ancak birçoğumuz bu kıt kaynağı nasıl değerlendireceğimizi bilemeden harcarız. Gerçekleştirmek istediğimiz amaçlara ve başarılara sandığımızdan çok daha az azaman var. Kıt paranı boşa harcar mıydın? Yoksa elinde olan parayı en isabetli şekilde kullanmak için önceliklerini mi belirlerdin?

Zamanı kullanma tarzı insnaın kendi denetimi altındadır. Hayatta başarıya ulaşmak için, zamanımız olduköça azdır. Zamanı verimli kullanmak, meşgul görünmek değil, zamamnı amaçlarımızı gerçekleştirmeye yöneklik faaliyetler yaparak değerlendirmektir.

Bir insanın zaman yönetimi konusundaki başarısının ölçüsünü düzenli olarak egzersize ve kitap okumaya zaman ayırıp ayırmadığından anlayabilirsin. Kendi sağlığına ve bireysel gelişimine zaman ayırmayan insanın hayatı nasıl kaliteli olabilir, verimliliği ne kadar yüksek olabilir?

Nil Gün

6 Haziran 2017 Salı

Alışkanlıkları Değiştirmek İçin

Haziran 06, 2017
Sonuçlardan memnun değilsen alışkanlıklarını değiştirmen gerekiyor. Kendine şu soruyu sor: Bugün yaptığım şeylerin aynısını yapmaya devam ederek, istediğim sonuçları elde edebilir miyim?



  Bizi engelleyen bir alışkanlığı bizi geliştiren bir alışkanlıkla değiştirmek için atılacak adımlar:

Değiştirmek istediğin alışkanlığın adını koy.(tanımla).

Bu alışkanlığı hangi durumlarda ve hangi davranış bağlantılarıyla sürdürdüğünün farkında ol. Düşünce ve inançlarına dikkat et. Bu düşünce ve inanç kalıpları seni istediğini söylediğin değişimden alıkoyabilir. Ne yaptığını, ne zaman yaptığını, neden yaptığını daha net bilirsen, sana zarar veren alışkanlıkları değiştirmen o kadar kolay olur.

Kazanmak İstediğin Yeni Alışkanlığı Dikkatle Tanımla

Her yeni alışkanlık için bir aksiyon planı geliştir. Kendine dürüst ol. Değişimi hayata geçirmek için gereken tüm bilgileri topla. Kendini yeni alışkanlığı uygularken imgele. Aksiyon planının gerçekçi olmasına özen göster ve uygulamaya HEMEN başla.

Yeni Davranışı Benimseyerek Uygulamaya Başla

Yakınındaki insanlara kazanmak istediğin yeni alışkanlıktan bahset. Kendine yeni alışkanlığını kazanacak bir rutin yarat. Çoğu insan yeni davranışı arada bir uygular, bazıları yeni davranışı çoğu zaman uygular, çok az insan yeni davranışı sürekli uygular. Yeni alışkanlıklar düzenli ve ısrarlı uygulamaların sonucu olarak kazanılır.

Seni eski davranışlarına döndürecek baştan çıkarıcı durumlarla sık sık karşılaşacaksın. Bu durumlarda prim vermeden kendini durdur.

Nereden Başlayacağını Tespit Et

Genel olarak insanların çoğu, güçlü yönlerine değil zayıf yönlerine odaklıdır. Oysa güçlü yönlerimizin değerini bilmemiz bize harikulade bir motivasyon kaynağıdır. Güçlü yönlerin neler? Kendindeki en güçlü beş özelliği tespit et.

Güçlü yönlerini hatırlamak sana kendini iyi hissettirir.

Sonra kendine 3 soru sor:

  1. Nerelerde gelişmelisin? Zayıf yönlerini, gelişme fırsatları olarak gör.

  2. Hayatının kalitesini arttırmak için gelişmeye ihtiyaç duyduğun hangi yönlerine öncelik vermen gerekiyor?

  3. Hangi zayıf yönlerini kolaylıkla kontrol edebilir ve değiştirebilirsin?

Birçok alışkanlığı aynı anda değiştirmeye çalışmak yerine hayatında en önemli etkiyi yapacak olandan başla. Şu andaki alışkanlıklarını bir günde kazanmadın. Her şeyi bir günde değiştirmeyi de beklemiyorsun herhalde.

Nil Gün

1 Haziran 2017 Perşembe

Bir Bavul Hayal - Kate Alcott

Haziran 01, 2017
Herkese merhabalar :) birkaç gün önce bitirmiş olduğum Bir Bavul Hayal kitabını yorumlamak istiyorum. Konusu çok hoş, ama sürükleyicilikten biraz uzak bir kitaptı benim için Bir Bavul Hayal.


Konu


Tess, başarılı bir terzidir fakat bu alanda kendini kanıtlama şansını bulamıyordur. Titanic gemisinin son seferi sırasında, orada bulunan bir Leydi tarafından işe alınır. Tess de titanic ile yolculuk yapacaktır.

Titanic bir buz dağına çarpar fakat Tess, gemide tanıdığı bir adam sayesinde cankurtaran filikasına binmeyi başarır ve kurtulur. Bu sırada, işe alındığı hanımı hakkında çıkan dedikodular, gemide tanıştığı iki adam arasında bir aşk ikilemi yaşayışı Tess'i yorar.


Genel Yorumlarım


Kitabın ilginç bir konusu var gibi gelmişti bana okurken, herhalde çok etkilenirim diye tahmin ediyordum. Fakat tam bir hayal kırıklığı oldu :( Anlatımı biraz yavan buldum, erteleye erteleye okudum.

Kitabın sonu da beni hiç şaşırtmadı; karakterlerin de yeterince derin olduğunu düşünmüyorum.



Yani bence okumasanız da olur, tam olarak zaman kaybı denemez ama bu zamanı başka kitaplara ayırmanızı tavsiye ederim :)


Altını Çizdiklerim


Ölümle burun buruna gelmek bana istediğim şeyi yapıp söylemem ve kimseyi umursamamam gerektiğini gösterdi. Hayat çok kısa, bir şey üzerinde uzun zaman düşünmeye değmez. (sf 238)