mutluluk için etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutluluk için etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Aralık 2017 Perşembe

Otomatik Düşünceleriniz Farkına Varmak

Aralık 07, 2017

  1. Duygularınızdaki değişimleri gözleyin
İlk adım, ne düşündüğünüzün farkına varmaktır. Genellikle düşüncelerinizden çok, duygularınızın farkında olduğunuz için, düşüncelerinizi yakalamanın en kolay yolu, duygularınızdaki değişmeleri ipucu gibi kullanmaktır. Kendinizi bir anda, biraz önce olduğunuzdan daha kederli, endişeli, üzgün ya da umutsuz hissederseniz, ya da ağlamak istediğinizi fark ederseniz, bu duygu değişimi sırasında, zihninizden neler geçtiğini yakalamaya çalışın ve bir yere kaydedin.

Birkaç gün içinde, duygularınızdaki değişimlere daha duyarlı olmaya başladığınızı ve o duyguları harekete geçiren düşünceleri fark edebildiğinizi göreceksiniz. Aynı düşüncelerin, zihninizden tekrar tekrar geçtiğini de anlayacaksınız. Bu durum ister depresyonda olalım, ister olmayalım, hepimiz için geçerlidir.

  1. Düşüncelerinizi sayın
Olumsuz otomatik düşüncelerin farkına varmanın bir başka yolu, onları saymaktır. Bunu, yanınızda her düşünceyi bir çetele tutarak kaydedeceğiniz küçük bir kart taşıyarak yapabilirsiniz. Bu yöntem, sadece olumsuz düşüncelerinizin farkına varmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda bu düşüncelerinizi kağıda döküp onlara uzaktan bakmanıza da yardımcı olur.

Düşüncelerinizi bu şekilde, dışarıdan gözlediğinizde, sizi etkileme ve üzme güçleri de azalacaktır.

Bu işlemin sonunda düşündüğünüzden de çok olumsuz düşünceniz olduğunu fark edeceksiniz. Paniğe kapılmayın. Bu yalnızca, sizin onları yakalama konusunda ustalaştığınızın bir göstergesidir. Bir süre sonra bunların sayısı azalacaktır.

Eğer kendinize, "Bu kadar çok olumsuz düşüncem varsa, mantıklı düşünemiyorum demektir. Herhalde yetersiz ve zayıf bir insanım." Diyorsanız, bu tür düşüncelerin de depresyon işareti olduğunu hemen hatırlayın. Bunlar sizin kişiliğinizi yansıtmaz. Grip olan birinin ateşi varsa, bunu, onun zayıflığının yetersizliğinin işareti olarak mı görürsünüz?

  1. Düşüncelerinizi yazın
Otomatik düşüncelerinizin, nasıl olup da sizi rahatsız eden duygulara yol açtığını fark etmek için bir başka yol da, bu düşünceler zihninizden geçer geçmez, onları kaydetmektir. Bazı çevresel nedenlerle bunu o anda kaydetmek mümkün olmayabilir. Bu durumda duygularınızın zihinsel bir kaydını tutup, fırsat bulduğunuzda kağıda dökün. Düşüncelerinizi yazarken aşağıdaki planı uygulayabilirsiniz:

 Hangi duyguları yaşadınız?

0-10 arası bir cetvelde değerlendirecek olursanız, yaşadığınız duygu ne kadar rahatsızlık vericiydi? Duygularınızın size ne kadar rahatsızlık yaşattığını kaydetmenizin bir yararı, sıkıntınızın derecesini ayırt etmenize yardımcı olmasıdır. Bu yöntemle ayrıca, sıkıntınızı azaltıp azaltamadığınızı da kontrol edebilirsiniz.

Söz konusu duygularınız oluştuğu sırada, içinde bulunduğunuz durumu da yazın.

Tam olarak ne yapıyorsunuz? Neler düşünüyordunuz? Birkaç sözcükle, ayrıntılara girmeden, bu durumu belirtin.

Daha sonra, o sırada içinizden geçen otomatik düşünceleri yazın. Bu düşünceleri hiç yorumlamadan, değiştirmeden, zihinnizden geçtiği gibi kaydedin. Düşünceleriniz zihninzden sözcükler biçiminde değil de, bir görüntü biçiminde de geçmiş olabilir. Örneğin, kendinizi evinizde yalnız başınıza, konuşacak kimseniz yokmuş gibi hayal etmiş olabilirsiniz.

15 Nisan 2017 Cumartesi

Olumlu Düşünerek Olumlu yaşamak

Nisan 15, 2017

Olumlu Düşünme Aracılığıyla Olumlu Yaşam


olumlu_dusunerek_olumlu_yasamanin_yollari_

Mutlu ve tatminkar bir yaşam için izlemeniz gerekenler:

  • Kendi iyiliğinizin sorumluluğunu üzerinize alın.

  • Yıpratıcı ilişkileri bitirin.

  • Kendinize karşı dürüst olmaya çabalayın.

  • Sağlığınıza özen gösterin.

  • Zihnininizin tüm potansiyelini kullanın.

  • Neyi neden yaptığınızın farkında olun.

  • Kendinize zaman ayırın.

  • Yaşamınıza anlam katacak bir şeyler yapın.


Başka bir deyişle, mutlu ve tatminkar bir yaşam sürmek için, gerçek potansiyelinizi kullanacağınız bir çevre yaratmanız. Gerekir.

Yaşam adil değildir ve yenien doğmaya inansanız da inanmasanız da, şu anda elinizde ne varsa onunla yetinmek zorundasınız. Başkalarını suçlayarak geçirdiğiniz her an, aslında, durumunuzu düzeltmek için yapmanız gerekenleri düşünerek geçirmeniz gereken zamandır.

Çevrenizdeki bazı insanlar size iyi gelmiyorsa, arkanızda bırakın, çünkü onlar sizin kendiniz olmanıza ya da mutlu olmanıza engel olurlar. Size fiziksel ya da maddi zararlar vermiş olanlar olabilir. Uygunsa ve değerse, adalete başvurun ve sonra da çekip gidin aksi takdirde size verilmiş olan zararın etkilerini sürdürürsünüz. Psikolojik bir zarar görmüşseniz iyi bir psikiyatra başvurarak geçmişi arkanızda bırakın ve çekip gidin.

12 Eylül 2016 Pazartesi

Mutluluk Kitabı - Nil Gün

Eylül 12, 2016




Son günlerde evdeki yoğunluklardan dolayı sadece kahveyle ayakta durabiliyorum geceleri. Neyse ki sonunda yazma fırsatı bulabildim. :) Nil Gün'ün daha NLP Zihninizi Kullanma Kılvavuzu kitabını burada yorumlamıştım. Nil Gün'ün youtube'daki videolarını da ara sıra izliyorum. özellikle de eşi ile birlikte sunmuş olduğu Sorun Ne? programı bana çok şey katıyor.İzlediklerimi üst üste defalarca izliyorum ya da dinliyorum. 



[caption id="attachment_555" align="alignleft" width="201"]mutluluk-kitabi-nil-gun-kitap-yorumu Mutluluk bir seçimdir. Mutsuzluğunuz kadere, şanssızlığa ve talihsizliğe inancınız ölçüsündedir.[/caption]



Kitabın adı: Mutluluk Kitabı




Yazarı: Nil Gün




Yayınevi: Kuraldışı Yayınları




Sayfa Sayısı: 116


Nil Gün'ün Mutluluk Kitabı isimli ince eserini dün bitirdim. Hemen okunup bitirilebilecek, hiçbir kısmı sıkıcı olmayan, çok samimi bir dille yazılmış harika bir kişisel gelişim kitabı bu. Beklentilerimi karşıladı, ve yine birçok farkındalık ile kendimi zenginleştirebilmemi sağladı. Kişisel gelişime duyduğum ilgi ve merak daha çok arttı, bilgilerime de yeni şeyler eklemiş oldum.




   Mutlu olmaya, hayatımızı huzurlu bir şekilde sürdürebilmeye dair çok şey öğretiyor. ve bunları resmi, soğuk ve ciddi ya da samimiyetsiz bir şekilde iletmiyor. Tam tersine, sanki yazarın karşımdaymış ve kırk yıllık dost gibi sohbet ediyormuşuz gibi hissettim ben. Sohbet havasında yazılmış, sıcacık bir kişisel gelişim kitabı...

Altını çizecek birçok şey bulacağınıza eminim; öğrenilmesi gereken çok güzel düşüncelerle ve önerilerle dolu, defalarca okunması gereken bir kitap Mutluluk Kitabı. Şimdi alıntılara geçelim. Herkese iyi okumalar ve musmutlu günler diliyorum. :)


 divider_ribbon2

 Altını Çizdiklerim



Öğrenmeden geçirilecek zaman bana ziyan geliyordu. Öğrenmeyi; mümkün olduğu kadar çok öğrenmeyi kendime iş edinmiştim. Psikoloji, temel ilgi alanımdı. İnsanı çözersem, mutluluğun sırlarını da çözeceğime inanıyordum. (sf 9)




Duygusal ve zihinsel sağlığın için ihtiyaç duyduğun şey heyecan ve meraktır. Bildiğim bir şey varsa ölene kadar öğrenme açlığımın, yaşam heyecanımın ve merakımın süreceği. (sf 12)




Unutma! Kendi değerlerine göre yaşamazsan, başkalarının beklentilerine göre yaşarsın. O hayata da ''benim hayatım'' diyemezsin. (sf 14)




Kendini geliştirmek, baltanı bilemektir. Kendine zaman ayırıp, yaşamını objektif bir bakışla gözden geçirebilmektir. Zayıf bulduğun alanlarını güçlendirmek için çaba göstermektir. Bu, zihninin, ruhunun, karakterinin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. (sf 58)




İnsan kendi çabalarıyla mutlu olur. Alçakgönüllülük, yeterli cesaret, kendini tüketmeyecek kadar vermek, yaptığın işi sevmek ve her şeyden önemlisi özgür ve temiz bir vicdan, mutluluğun malzemeleri. Mutluluk bir rüya değil, bu malzemelerle kesin bir gerçek. (sf 72)




Kendini sağlıklı, güçlü ve mutlu bir insan olarak programlayarak yaşamının kontrolünü kendi ellerine al. Olayların ve diğer kişilerin duygularını belirlemesine izin vermemek konusunda kendine söz ver. Zorluklarla karşılaştığında bunu en olumlu nasıl yorumlayacağına odaklan. Kendine sağlıklı, güçlü ve mutlu bir insan olduğunu hatırlat. her şey yolunda giderken mutlu olmayı bir budala da becerir. Yaşam ustası kişi, dikenler  arasındaki gülü görebilen, güle odaklanandır. (sf 88)



2 Eylül 2016 Cuma

Üzülme, ayağa kalk!

Eylül 02, 2016
İnsan, kaderini sevmeli. Aslında hayattaki mutsuzluğumuzun en temel nedenlerinden bir tanesi, bir türlü kabulleniş yaşayamamış olmamızdan gelir. Hayatta beklentilerimizi çok fazla yükseklere koyarsak, çıtayı çok yüksek tutarsak, hep en fazlasını hep en çoğunu istersek, hep en mükemmelini istersek mutsuz olmamız kaçınılmaz bir şey.

cay_fincani İnsanın biraz, sahip olduklarına bakabilmesi lazım. Bakış açımız, neyi gördüğümüzü belirler. Dolayısıyla mutsuzluğumuzu biz inşa ederiz.

Hayatımız boyunca bazı güzel şeyler yaşarız. Buna ‘Düzeltici Duygusal Deneyim’ diyoruz psikolojide. Güzel şeyler yaşadıkça, olumlu şeyler yaşadıkça geçmişin izleri bir bir silinir. Dolayısıyla insan ne kadar güzel şey yaşarsa, ne kadar çok şey başarırsa, geçmişin travmalarını, örselenmişliklerini o kadar siler.

ayrac-5

   Bir de şöyle bakmalıyız: hayat hep bir öğrenme yolculuğudur.


Ne kadar öğrenirsek o kadar olgunlaşırız, o kadar iyi bir insan oluruz. Aslında nevroz dediğimiz şey şudur: hayattan bir türlü öğrenememek. Bazı insanlar ısrarla aynı hataları tekrarlar. Bazen insanlar hep aynı yerde patinaj yaparlar.

Neden bazılarımız zorluklara mukavemet ediyoruz, bazılarımız hemen onun karşısında yeniliyoruz? Dibe vurmak, yeni bir başlangıcın sebebi de olabiliyor. Ama böyle bakılınca. Bizim toplumumuzda, kader kurbanı olma anlayışı çok fazla. İnsanlar bir süre sonra, acı triyakisi oluyorlar. Mesele, en temelde, değiştirilebilir şeylerle değiştirilemez şeyler arasındaki ayrımı iyi yapmak.

peri_koltuk İnsanlar kendi düşünceleriyle kendi etraflarına çitler örüyorlar. Hayatımızda bizi kötürüm halinde bırakan o kadar çok düşünce var ki. Bizler sık sık  kendi düşüncelerimizin mahkumu haline geliyoruz; o zindanda yaşamaya başlıyoruz. Biraz uzağa çekil, bak. Hayatımı ne için böyle rezil ediyorum, niçin sıkıntıya sokuyorum kendimi? Hayatımızda anlam üretebilmek, zorluklara direnebilmenin en önemli yöntemlerinden birisi.

Bir sıkıntı, bir talihsizlik yaşadım. Başıma kötü bir şey geldi. Bu benim başıma şu sebeple gelmiş olabilir, ve ben buradan, şu şekilde çıkabilirim. Bunu en iyi siz bileceksiniz. Diri durmak, insanın kendine güveni. Bu benden bir şey götürecek, ama yerine çok güzel  bir şey getirecek. Yani bizler, düştüğümüz yerden kalktığımız anda daha güçlü insanlar olarak kalkarız. Çünkü artık yumruğun nereden geldiğini biliyoruzdur.

O yüzden hayatımızda yaşadığımız sıkıntılar karşısında pes eden insanlar, çok yanlış bir şey yapıyorlar. O sıkıntılar karşısında pes etmezseniz, inancınızı korursanız, iyimserliğinizi korursanız, gayretinizi azminizi korursanız o sıkıntı size ikinci defa geldiğinde sizi o kadar yıpratamayacak.