25 Ekim 2017 Çarşamba

Düşünceleriniz Hayatınızı Kontrol Eder

Ekim 25, 2017
İçin için kafanızda hayaller olarak gördüğünüz DÜŞÜNCELERİNİZ hayatınızı kontrol eder ve geleceğinizi kararlaştırırlar. Bunlar, hayatınızın nasıl inşa edileceğini gösteren manevi bir plan gibidirler.

Eski Roma'nın büyük imparatoru ve filozofu Marcus Aurelius şöyle yazmıştır: "Hayatımız düşncelerimizin yarattığı bir şeydir." Hakikaten de böyledir. Düşüncelerimiz, şuur altımıza yansıyan hayali resimlerdir. Bu da bizi hayal ettiğimiz kişiliğimize dpğru götürür veya ona doğru çeker.

Modern psikoloji alanındaki yeni buluşlar da bu hakikati tekrar tekrar ispatlamaktadır: "İnsanların hayal ettikleri bir kişilikleri vardır ve sonunda hayal ettikleri insan halini alırlar."  İnsanın hayal ettiği kişilik, kafasında canlandırdığı resimdir.

Jonathan Edwards, kafamızdaki hayallerin bizi daima yönettiğini açıklamıştır.  Onun sözlerini olduğu gibi alalım. "İnsanın kafasındaki fikirler ve hayaller onları daima yöneten görünmez güçlerdir. Bu, kafanızdaki hayaller yoluyla hayatınızı yönettiğiniz(kontrol ettiğiniz) anlamına gelir.

Binlerce yıllık tecrübe ve müşahede şunu hiç şüphe götürmeyecek bir şekilde ispat etmiştir: HAYALİNİZDE CANLANDIRDIĞINIZ İNSAN HALİNİ ALIRSINIZ. GELECEĞİNİZ, KAFANIZDA HAYAL ETTİĞİNİZ ŞEKİLDE OLACAKTIR.

M. R. Kopmeyer

23 Ekim 2017 Pazartesi

Umut Mevsimi - Darien Gee

Ekim 23, 2017

 Merhabalar! :) Darien Gee'yi Dostluk Ekmeği kitabıyla tanımıştık hepimiz. Avalon kasabasında yaşamakta olan birkaç kadının derin ve duygusal yaşantılarını anlatan sıcacık bir romandı dostluk ekmeği.





Yazar: Darien Gee
Çevirmen: Esra Yüksel
Yayınevi: Arkadya Yayınları

Sayfa Sayısı: 600

Dostluk Ekmeği'nin devamı niteliğinde olan ve yeni karakterlerle bezenmekle kalmamış, önceki kitaptan tanıdığımız karakterlere de yer verilmiş. Şimdi kısaca konusundan bahsedelim.

Bettie Shelton, Avalon kasabasında yaşayan kadınların katılımcısı olduğu Koleksiyon Defteri Hazırlama Derneğini kurmuş, neşeli ve hayat dolu bir kadındır. Dernek üyeleri belirli aralıklarla bir raya gelir ve kendi tarzlarına göre hazırladıkları defter sayfalarına istedikleri fotoğrafları yapıştırarak ya da notlar alarak, hatıralarını ölümsüzleştirdikleri bu koleksiyon defterlerini oluşturur ve fikir paylaşımlarında bulunurlar.

Isabel, kocasını trafik kazasında kaybetmiş bir kadındır. Kocası Isabel'i başka bir kadın için terk etmiş ve o kadından bir de çocuk yapmıştır. Çocuk sahibi olmayan Isabel bu duruma çok fazla içerlemiş ve üzülmüş bir durumdadır. Kocasının sevgilisi olan Ava ve çocuğu ile kasabada karşılaşınca da ne yapacağını şaşırır. Onlarla yüz yüze gelmek istemese de birçok kez karşısına çıkarlar...

Yvonne kasabaya yeni taşınmış olan, kasabadaki tek kadın tesisatçıdır. Yvonne, bir tesadüf eseri Isabel ile çok yakın arkadaş olur. Ve içinde sakladığı birçok sırrı, herkesten gizlediği geçmişini onunla paylaşır. Birçok gerçek su yüzüne çıkar.

Frances ise 3 oğlu ve kocasıyla huzurlu bir yaşam sürdürmektedir. Frances ve kocası, hep özlemini çektikleri kız çocuğuna sahip olmak için evlat edinmeye karar vermişlerdir. Fakat Çin'den evlat edinecekleri küçük kızın bazı sağlık problemleri vardır ve birçok başka sorunla da karşı karşıya geleceklerdir.



Şu anda aklıma gelmeyen birkaç karakter daha vardı. Yani anlayacağınız, bol karakterli, akıcı bir kitaptı Umut Mevsimi. Kafa dağıtmak ve günlük hayattan uzaklaşmak için okunacak kitaplar listesine alınabilir.

Ben yazarın tarzını, Debbie Macomber'ın stiline çok benzettim. Ama instagram üzerinden paylaşmış oldığum resmin altında da belirttiğim gibi, bu tarzda yazmaya başlayan birçok yazar ortaya çıkmış olsa da Debbie'nin yerini hiçbiri tutamaz ve Küçük mucizeler Dükkanı serisinin verdiği keyfi hiçbiri veremez...  :)

Altını Çizdiklerim


Sırf yolda yürürken ayağın küçük bir taşa takıldı diye yürümekten vazgeçemezsin. (sf 414)

 

5 Ekim 2017 Perşembe

Zorluklarla Karşılaşmadan da Başarılı Olabilir miyiz?

Ekim 05, 2017
Zorluklarla karşılaşmadan da başarılı olabilir miyiz?

Mutluluğun ve başarının yolunu bulanlar mutlaka birçok güçlükle karşılaşmış ve bu güçlükleri yenmişlerdir. Bunalumlı bir dönemden geçmeden başarılı olmak çok zordur. Başarılı ve mutlu insanlar, neşeli, cana yakın ve çok enerjik olabilirler. Ama bu durum zor problemlerle karşılaşmadıkları anlamına gelmez. Kötümser kişilerle karşılaştırıldıklarında, olaylar karşısında daha dayanıklı oldukları anlaşılır.

Herhangi bir dalda önemli başarı göstermiş kişilerin hayatları incelenirse, onların, birçok talihsiz, cesaret kırıcı ve engelleyici durumla karşılaştıkları görülür. Önemli olan kötü bir olayla karşılaşmak değildir. Bu olaya nasıl baktığımız önemlidir. Eğer kötü durumdan ders alabiliyorsak, o kötü durum bize hizmet etmiş demektir.


İnsanların büyük çoğunluğu, kötü durumları başarıya çevirmeyi bilmezler. Hep şartlardan yakınırlar. Başarılı insanlar ise her olaydan ders alırlar. Başarısız oldukları zaman da üzülmezler; çünkü bundan ders almış olmak bile onlar için bir kazançtır.

Başarısız kişiler ise çoğu zaman başkalarının kendilerini engellediğinden söz ederek insanlardan faydalanma yoluna gitmezler. Üstelik onları kendileri için engel olarak görürler.

Unutmamalıyız ki, diğer insanlar başarımızı engelleyemez. Kendimizin gelişmesine en büyük engel yine kendimizizdir. Onun için kendimizi eleştirmeliyiz. Eğer kendimizde bir hata bulmuşsak üzülmemeliviz. Hatalarımızı, başarılarımızı sağlayan nedenlerden biri olarak ele almalıyız. Sözgelimi doktorlar, insan sağlığı için olumsuz durumlardan bile yararlanırlar. Bir hasta nedeni bilinmeyen bir şekilde ölmüşse, otopsi yaparak ölüm nedenini bulmaya çalışırlar. Böyle değerlendirilen bir ölüm olayı, diğer insanların hayatlarını kurtardığı için de faydalıdır. Demek ki kötü olarak nitelediğimiz her olay, ondan bir şey öğrenebildiğimiz sürece değerlidir.

Bir problem ne kadar zor olursa olsun mutlaka çözmenin bir yolu vardır. Bu inanışta olduğumuz zaman olumlu düşünceleri bir mıknatıs gibi çekeriz. Böylece olumlu enerjimiz artar. Problemin büyüklüğü önemli değildir, önemli olan bu zorluğu çözeceğimize inanmamızdır. Ayrıca problemin iyi tarafını görebilirsek hem problemi çözeriz, hem de başarı duygusunu tatmış oluruz. Savaş olmadan zafer olmayacağını unutmamalıyız.


Zülfikar Özkan