20 Ekim 2018 Cumartesi

Ağustosun Kuru Çayırları - Anna Jean Mayhew

Ekim 20, 2018
Herkese selamlar! Instagram topluluğumuz olan @okuyan_kadinlar_kulubu ile birlikte #herayınbiribiryayınevi etkinliğimiz için epsilon yayınları okuyorduk. Ben de kütüğhaneden rastgele seçtiğim Ağustosun Kkuru Çayırları'nı okudum. Aslında 1 haftadır bitmişti ama yorum girmeye şu an fırsat bulabildim...

Kitabın Adı: Ağustosun Kuru Çayırları

Yazarı: Anna Jean Mayhew

Çeviri: Anıl Ceren Altunkanat

Yayınevi: Epsilon

Sayfa Sayısı: 320



Konu

1954 yılında başlayan kitapta ana karakterimiz anlatıcımız, 13 yaşındaki Jubie Watts. Jubie, üç kardeşi, annesi ve evin siyahi hizmetçisi Mary ile birlikte uzun bir yolculuğa çıkarlar. Yolculuk boyunca Jubie, ırkçı tabelalar ve insanların ırkçı tutumlarıyla yüz yüze gelir ve bu durumdan rahatsız olur. Kaldıkları motellerde siyahilere kalma izni olmaması, onlara hanımefendi diye seslenilmemesi bunlardan yalnızca birkaçı.

Bu yolculuk sırasında ve dayılarının evinde kaldıkları günler boyunca Jubie ve ablası Stell, ailelerine dair de birçok kusur ve sır öğrenirler. Yolculukları hazin bir olayla sonlanır ve kitap da bu noktada gözlerimizin dolmasına sebep olur...

Genel Yorumlarım

İşte benim en sevdiğim anlatım tarzı... Kadın ana karakter küçüklüğünden başlayıp hayatındaki her şeyi keni gözlemleriyle aktarıyorsa o kitap benim için ekstra sürükleyici ve etkileyic oluyor. Ağustosun Kuru Çayıları'nda da, başlarda ilginç olaylar gerçekleşmemesine rağmen ilk sayfadan itibaren sürüklendim gittim. Anlatılan zamanı ve mekanları ve karakterleri öyle iyi yansıtıyor ki içinde yaşıyor gibi hissettim. Okumak için sabırsızlandığımdan dolayı eve bir an önce gitmek istediğim kitaplardan biriydi Ağustosun Kuru Çayıları. Herkese keyifli okumalar diliyorum...

1 Ekim 2018 Pazartesi

Kış İnsanı Mısınız? ♥

Ekim 01, 2018
Herkese selamlarr ! Nasılsınız? Bugünlerde üşümeye başlamışken ve battaniye-kitap-kahve mevsimi başlamışken, tam da sonbaharla ilgili bir şeyler yazmanın vakti gelmiş demektir.  Benim gibi yazdan tiksinen ve kışı seven biriyseniz yazdıklarımı çok daha iyi anlayacaksınız.



 1. Kışlık giysiler için sabırsızlanmak

Yeni sezon ürünleri çıkar çıkmaz gardrobunuzu onlarla doldurmak için sabırsızlanırsınız ve daha ürünler gelmeden hemen bot, kazak, çizme modellerine saldırırsınız. Yumuşacık ve kalın ev pijamaları ve panduflar benim favorim ♥

2. Üşümek

Üşümeyi sevmiyorum ve demir eksikliği dolayısıyla fazla üşüyen bir yapım var ama yine de kış havasını getirdiği hafif titremeyi kalın ve tüylü bir ceketle gidermeyi, yumuşacık bir battaniyeye sarınmayı seviyorum. Şu yumuşak battaniyelerde insana huzur aşılayan bir enerji var.

3. Kahvenin Yakıştığı Her Şey

Sonbahar ve kış deyince aklıma gelen ilk şeylerden biri de kahve. Bugün yağan yağmur eşliğinde kahve yapıp buraya bir şeyler yazmak, film izlemek, ve tabii ki kitap okumak... Yaz boyunca özlediğim şeylerden biri de bir sürü kitap aldıktan sonra bir yerde sıcak içeceğimi alıp oturup onları incelemek ve okumak için sabırsızlanmak.

4. Hiçbir Şeye Üşenme!

Yaz sıcağının terleten ve bunaltan sıkıcı atmosferinde kim dışarı çıkmak, arkadaşlarıyla takılmak ister ki? Ama canım kış mevsimi öyle mi... Kabanınızı giyip atkınızı takıp yakın arkadaşlarınızla bir kafede oturmak ve kahve içerek ısınırken (enerjinizi düşüren sıcak hava olmadan) sohbet etmenin keyfini yaz günlerinde yaşayamazsınız.

5. Kar Tanesi Deseni

Kar tanesi, kardan adam, noel baba gibi desenlerin dokunduğu hiçbir şey kötü olmuyor; aksine insana huzur veren, içini ısıtan ürünler ortaya çıkıyor.

6. Kışın Kitap Okumak Bir Başka♥

Kış mevsiminde her şeyin olduğu gibi kitap okumanın da tadı başka oluyor. Sıcaktan bunalmadığınız ya da dikkatinizi dağıtacak klima/vantilatör rüzgarı bulunmadığı için okuduğunuz şeye kendinizi daha çok kaptırıyorsunuz.

7. Cilt Bakımı ve Makyaj

Terleyince işkence haline gelen fondöten ve kapatıcı, sürekli akan ve göz altında topaklanan rimel, dağılıp duran far mevsimi geçti gitti. İstediğimiz gibi makyaj yapabileceğiz ve hava soğuk olduğu için de cildimiz çok daha sağlıklı görünecek.





Kısaca şöyle diyeyim; kış geldiği için çok ama çok mutluyum ve bu heyecanımı da bazı maddelerle sizlerle paylaşmak istedim. Her ne kadar İzmir'e kar yağmasa da kışın yüzünü göstermesi bile büyük bir heyecan benim için. Herkese musmutlu bir kış mevsimi diliyor ve kahve yapmaya gidiyorum, hoşça kalın...