5 Mart 2017 Pazar

Minyatürcü - Jessie Burton

 Herkese selam! :) Bir süredir kitap yorumlayamıyordum; sonunda fırsat bulabildim. :) Epsilon yayınlarından çıkan, Jessie Burton'un Minyatürcü kitabını ilk olarak internette görmüştüm ve kapağı sayesinde epey ilgimi çekmişti. Yaklaşık 1 hafta önce de kütüphanede denk geldim ve ödünç aldım.




[caption id="attachment_931" align="aligncenter" width="300"]Minyatürcü - Jessie Burton Minyatürcü - Jessie Burton[/caption]

Konusu


 Olaylar, 1686 senesinde gerçekleşmeye başlıyor. 18 yaşındaki Nella, saygın bir tüccar olan Johannes ile evleniyor. Çok sevdiği muhabbet kuşu ve eşyalarıyla birlikte kocasının evine geliyor. Samimi bir karşılama beklerken, sivridilli ve soğuk biri olan görümcesi Marin karşılıyor onu.


 Bir süre sonra, sonunda kocası Johannes de eve geliyor. Johannes, Nella ile hiç vakit geçirmeyip tüm zamanını çalışma odasında geçiren bir adam. Nella da bu yüzden zamanını, hizmetçi Cornelia, siyahi uşak Otto ve görümcesi Marin'le geçirmek durumunda kalıyor.


 Johannes bir gün Nella'ya, düğün hediyesi olarak, oturdukları evin, dolap büyüklüğünde bir minyatürünü hediye ediyor. Nella, minyatür evi biraz süsleyebilmek için, rehberde gördüğü bir reklam ilanındaki minyatürcüye mektup yazarak bazı minyatür parçalar sipariş ediyor. Sipariş ettiği parçalardan sonra, Nella'nın talep etmediği bazı minyatürler de gelmeye devam ediyor. Nella minyatürcünün bir kahin olabileceğini düşünüyor; çünkü gönderdiği minyatürler tamamen gerçekçidir ve evde yaşayanların, hatta muhabbet kuşunun bile minyatürleri gelir.


 Nella bu gizemi çözmek, minyatürcüyü bulmak için çabalar. Bu süreçte, aileye ait bazı gizemler ve tehlikelerle karşılaşır.


ayrac-5


Genel Yorumlarım


Çok ilginç ve sürükleyici bir konusu vardı; gizemler içinde gerçekleşen tüm bu olay örgüsü harikaydı. Fakat anlatım açısından biraz yavaş ilerliyordu; çoook merak ettiğim o gizemli olaylar olmasa çok sıkıldım diyebilirim.


 Bir de kitap boyunca minyatürcünün kim olduğunu ya da  o kehanetleri nasıl bilebildiğini merak ediyorsunuz fakat buna dair tatmin edici bir cevap bulamıyorsunuz... En çok da bu yüzden kitap bittiğinde içim sıkıldı; merak ettiğim birçok şeyin cevabını bulamadım...


Kitabın sonunda ise çok büyük şoklar yaşadım; hiç beklemediğim şeyler gerçekleşti. İlginç bir konuyu işlemesi bakımından okunmaya değer bir kitap diyebilirim. Ama şiddetle tavsiye ederim diyemeyeceğim...


ayrac-5


Altını Çizdiklerim


Deniz, karanın asla sahip olamayacağı bir şeydir madam. Aynı kalabilen hiçbir toprak parçası yoktur. (sf 54)