Kitabın Adı: Çiçeklerimi Rüzgara Verdim
Yazarı: Debbie Macomber
Çeviri: Nilgün Birgül
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 464
Bir Blossom Sokağı kitabı okumayalı çok çok uzun zaman oldu, diye düşünerek hevesle başladım bu kitaba. Fakat gördüm ki bu kitabın da, serideki diğer birkaç kitap gibi Blossom Sokağı ile alakası yokmuş. Her karakterin ayrı ayrı bölümlerle anlatılmasını isterdim. Öyle olunca bir çırpıda bitiveriyor ve daha sürükleyici oluyor.
Konusu
Lafı fazla uzatmadan konudan bahsedeyim. Bethanne, 2 yetişkin çocuğu olan bir kadın. Kocası Grant, 6 yıl önce onu başka bir kadın için terk etmiş ve şimdi geri dönmek istiyor. (Bethanne karakteri serinin önceki kitaplarından birisinde yer almış aslında ama ben bir türlü hatırlayamadım.) Bethanne, kayınvalidesi Ruth ile arkadaş gibi. Ruth hayatı boyunca uygulamak istediği fakat bir türlü fırsat bulamadığı bir planı gerçekleştirmek istediğini Bethanne’ye söylüyor. Araba kullanarak 1 haftalık bir gezi planlamış. Bethanne de kayınvalidesi Ruth ile birlikte gitmeye karar veriyor.
Bu sırada Bethanne’nin kızı Annie, erkek arkadaşıyla yaşadığı bir problem üzerine onu hayatından çıkarıyor. Kalbi kırık olan Annie de büyükannesi ve annesinin çıkacağı yolculuğa o da gitmeye karar veriyor. Farklı nesillerden olan bu 3 kadın, maceralı ve sürprizler içeren bir yolculuk yapıyorlar.
Kitap boyunca en çok Bethanne’nin ikilemlerini ve aşk hayatını izliyoruz. ‘’Acaba ben onun yerinde olsaydım ne yapardım?’’ sorusunu sık sık kendime sormadan edemedim ve Bethanne gibi ben de hep ikilemde kaldım.
Kitapla ilgili genel yorumlarım şöyle: Blossom Sokağıyla hiçbir alakanın olmayışı beni üzdü. Bundan önceki kitap da tıpkı bunun gibiydi. Yine sadece Blossom Sokağıyla alakası olmayan insanların aşk hayatlarını okuyorduk.
Çiçeklerimi Rüzgara Verdim, sürükleyici ilerledi. Yalnız sonlara doğru birazcık sıkılmaya başladığımı hissettim. Hep aynı karakter üzerine yoğunlaşması ve romantik sahnelerin çok aşırı olması bunalttı ve içim şişti.
Serinin bir sonraki kitabı olan ‘’İyi ki Geldin’’i de araya epey süre koyduktan sonra okumak istiyorum. Umarım o da böyle sadece aşktan oluşmuyordur. Küçük Mucizeler Dükkanı serisinin ilk kitapları ne güzeldi, aşırı sürükleyiciydi. Çok özledim özellikle ilk 2 kitabı. :( Fakat seri ilerledikçe basit aşk konularına meyletmiş durumda. Debbie Macomber sadece aşk romanlarıyla sınırlı kalmamalı… Herkese iyi okumalar...
Altını Çizdiklerim
Elimden geleni yapmama rağmen bağışlayıcı olmanın göründüğünden çok daha zor olduğunu keşfettim. (sf 191)