13 Ağustos 2016 Cumartesi

Aslında Aşk da Yok – Duygu Asena

[caption id="attachment_350" align="alignleft" width="300"]Duygu-Asena-Aslinda-Ask-Yok Kitabın arka kapağını çok sevdim. Duygu Asena'nın güzel gülümseyişi...[/caption]

Duygu Asena'nın Kadının Adı Yok kitabını duymayan kalmamıştır. Küçüklüğünden itibaren kendi hayatını anlatan bir kadının hikayesi. Basit dili, dobra cümleleriyle toplumu eleştirirken kadının rolünü sorgulayarak, içine çekildikleri gerici düşünce kalıplarını hissettiriyordu insana. Her kadının okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitaptı. Sizi kendinize getiren, toplumun bir kesiminin bilinçaltında kadınlar hakkında sahip oldukları gerici düşünceleri fark ettirip bunun karşısında durmaya yönelten, harika bir kitap...

Kitabın Adı: Aslında Aşk da Yok

Yazarı: Duygu Asena

Sayfa Sayısı: 190

Yayınevi: Afa Kadın

Şimdi de Kadının Adı Yok kitabının devamı olan Aslında Aşk da Yok'u yorumlayacağım. Kadın aynı şekilde hayatını anlatmaya devam ediyor. İkinci kez evleniyor ve bu kez çocuk sahibi oluyor.          Çocuklu kadınların ev içindeki halleri, toplumdaki yerleri, hamilelik ve doğum süreci ve sonrasındaki psikolojileri yalın bir dille işleniyor kitapta.

Yine sık sık hezeyanlar yaşıyor kadın, kendini çocuğuna bağımlı hissediyor bir süre. Günümüzde her kadının yaşadığı o sorun: Doğum sonrası işe dönmek, kariyerine özgürce devam edebilmek, anne olduktan sonra kocanın senden sıkılıp başka kadınlara ilgi duyuşu, seni saymamaya başlaması-ki bence bütün bunu evli olsun olmasın tüm erkekler yapar- işleniyor.

Bence çoğu kadının kendi kendine bile itiraf edemediği bu gerçeklerden açık açık bahsediyor Duygu Asena. Bu kitapta bahsettikleriyle, özellikle de evli kadınların, bazı şeylerin farkına varmasını sağladığını düşünüyorum; tabii önceki kitap olan Kadının Adı Yok'u da okuyup çıkaracağı dersleri, anlayacağı düşünceleri fark edebilen kadınların.

Benim tavsiyem, Kadının Adı Yok kitabını okuduktan sonra Aslında Aşk da Yok'u okumanız. İşte o zaman bir kız çocuğunun yetişkin olana kadar ve yetişkin olduktan sonra da erkek egemen toplum düzeninde ve düşünce kalıpları içerisinde yaşadığı zorlukları anlayabilir, belki kendinizin de bu gerici düşünceler içinde kaybolduğunuzu görebilir ve bu konuda bilincinizi ve bilginizi arttırabilirsiniz.

Mutlak suretle okunması gereken kitaplar arasında tuttuğum Kadının Adı Yok'a, devamı olan Aslında Aşk da Yok'u da eklemeliyim sanırım. Ama önce Kadının Adı Yok okunmalı.. Adı olmayan bu kadın kahramanımızın tüm yaşamını görüp onu daha iyi anlayabilmek için. İyi okumalar..

ayrac3

Altını Çizdiklerim


Yarın, hiç istemediğin bir ortam yerine, çok ama çok istediğin bir yerlerde bulunmak senin elindeyken, ne duruyorsun dedim kendi kendime. (sf 14)

İnsanın kendi mutluluğunu kendinin yaratması ne güzel, ne gerçek bir sevinç! Kimse değil, ben yaptım her şeyi, ben. (sf 17).

Ah, şu ölümlü dünya, diyorum cenaze törenlerindeki gibi, hiçbir şey için üzülmeye değmez… Yaşa, yalnızca yaşa, yaşadıklarından tat al, olur olmaz şeyler için dertlenme. Yaşarken mutlu olabilmen için yapman gereken tek şey, savaşmak… Savaşarak pek çok şey edinmelisin ki, onlar sırası gelince seni mutlu etsin, güçlü kılsın. (sf 22)

Kararlılık işte diyorum, kararlılık bu… Mutsuzluğun en önemli nedeni kararsızlık ve yaşanan iç çelişkiler. Ben öylesine kararlıyım ki, artık mutsuz olmam için hiçbir neden yok. Ne olacaksa olabilir, ben karar verdim, ne istediğimi biliyorum. Ben mutluyum, kendimi seviyorum. (sf 82)

…şimdi daha güçlüyüm, şimdi yalnızlıkla daha iyi baş edebilirim, şimdi kimseye muhtaç olmamaya doğru bir adım daha attım. Kendini yaşamın akışına bırakıp dertlenmekle gelmiyor mutluluk ve özgürlük. (sf 92)

Hiçbir kadının kuşkuları boşuna değildir, hiçbir kadın erkekler gibi kıskanmış olmak için kıskanmaz, durup dururken kuşkulanmaz. Kadınlar öylesine hassastırlar ki bu konuda, bir bakış, bir sözcük, elin bir küçük kıpırtısı, hemen anlayıverirler iki kişi arasında bir başkalık varsa. (sf 98)

Başardığımızda yalnızız, başarısızlığımızda yalnızız. O zaman benden daha önemli ne var bu dünyada? Benden bana daha yakın, beni benden daha fazla sevebilecek, bana benden daha içten yardım edebilecek kim var? Bir tek benden bana kötülük gelmez. O zaman beni seviyorum, bana güveniyorum. (sf 99)