Nancy Pickard'ın Bakire kitabını her yerde görüyordum. internetteki yorumların hemen hemen hepsi de kitabın mükemmel olduğu yönündeydi. Ben de büyük bir beklentiyle okumaya başladım ama ne yazık ki büyük hayal kırıklığı yaşadım.
Kitabın Adı: Bakire
Yazarı: Nancy Pickard
Çeviri: Ekrem Köksal
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 351
Kitabın konusundan şöyle bir kısaca bahsetmek istiyorum. Karlı ve çok soğuk bir gece, Kansas'daki küçük bir kasabada, şerif ve oğulları doğum yapmış inekleri ve yavrularını kurtarmak için arabaya biniyorlar. Giderken, karların içinde çırılçıplak bir kız cesedine rastlıyorlar. Bacaklarının arasında kan olan bu ölü kızı kasabanın doktoruna götürüyorlar. Muayenehanesi evinde olan doktor nedensiz bir şekilde, cesedin yüzünü tanınmaz hale getirinceye kadar vuruyor. O sırada doktorun bir dolabına saklanmakta olan ve her şeyi görmüş olan Micth, doktorun kızı Abby'nin sevgilisi, olayı yargıç olan babasına anlatıyor. Ve her şey git gide karışmaya başlıyor, Mitch nedensiz yere kasabadan ayrılıp Abby'yi terk etmek zorunda kalıyor.
17 yıl boyunca bu olay üzerinde hiç durulmuyor. Ölmüş olan kızı hiç kimse tanıyamadığı için isimsiz bir mezarlık oluşturuluyor. Kasabadaki herkes ona Bakire ismini yakıştırıyor ve mucizeler getirdiğine inanıyorlar. ve 17 yıl aradan sonra ortaya çıkan bazı gerçekler, cinayetin yeniden gündeme gelmesini sağlıyor.
Bu arada Abby ve Mitch'in aşk hikayelerni fazlasıyla okuyoruz. Bu yüzden bu kitaba tam olarak polisiye denilemez aslında; romantik yanı polisiye yanından daha fazla. Ben okurken bir aşk romanı okuyormuş gibi hissettim.
Kitabın birçok yeri çok sıkıcıydı ve heyecanlı kısımlar yok denecek kadar azdı. Böylesi iyi yorumlar almış 5 ödül almış bir kitabı beğenememem ilginç mi bilmiyorum ama, benim için birazcık zaman kaybı bir kitaptı Bakire. Adrenalin oranı daha yüksek olmalı, bu kadar aşk karıştırılmamalıydı işin içine diye düşünüyorum.
Kitabın kapağında 'gerilim' yazıyor fakat daha önce okuduğum bestseller polisiye kitaplarını düşündüğümde Bakire'nin biraz vasat olduğunu hissediyorum. İyi okumalar...